165'den fazla ülkede 285.000 üyeyi temsil eden dünyanın en büyük İK profesyonelleri topluluklarından biri olan SHRM’e ye göre yöneticilerimiz ve çalışanlarımıza yönelik daha fazla eğitim ve gelişim yatırımı yaparsak kurumumuza ne gibi faydalar sağlarız?
1) Motivasyon: Çalışanlar daha iyi performans göstermek ve işlerinde daha iyi pozisyonlar kazanmak için yeni şeyler öğrenmeye hazır olduklarını göstermek istiyorlar. Çalışanlar bu performanslarını gösterebilmek ve daha iyi pozisyonlara ulaşabilmek için eğitim almak isterler. Yeni pozisyonlar farklı bilgi, beceri ve yetenekleri gerektirir. Eğer çalışan kendisinin gelişimine katkıda bulunulduğuna inandığı bir şirkette çalışıyorsa, farklı bir pozisyona geçebileceğini ya da yükselebileceğini biliyorsa motive olur. Terfiler haricinde bazı şirketlerde belli dönemlerde departmanlar ya da grup şirketleri arasında rotasyon uygulaması yapılmakta ve motivasyon sağlanmaktadır.
2) Yeni Teknolojiler: Yeni teknolojileri barındıran eğitim ve gelişim yatırımları kurumunuzun da teknolojik olarak ilerlemesini sağlar. Teknoloji çağında olduğumuzu düşünürsek kendi şirketimizde çalışan personelimizin de yeni teknolojilerle çalışması onları ve yaptıkları işleri daha güncel ve daha rekabetçi hale getirecektir. (SAP, ERP, CRM sistemleri..vb.). Bununla birlikte 21. Yüzyılda iş hayatında olan Y ve Z kuşağı teknoloji ile iç içe olduğundan bu konuda kendilerini geliştirmeyi ve iş hayatlarına entegre etmeyi seviyorlar.
3) Daha Düşük Çalışan Devir Hızı (Turnover): Çalışanlar şirketlerinin kendi kariyerine önem verdiklerini bildiklerinde ve kendi gelişimleri için eğitim fırsatları sunulduğunda şirkete olan bağlılıkları artmaktadır. Bu da genel olarak eğitim alan ve kendisine yatırım yapılan personelin hiç yatırım yapılmayan personele oranla devir hızının az olduğunu göstermektedir.
4) Daha Düşük Riskler: Kurumunuzda belirli konularda eğitim vermeniz ileride oluşabilecek sorunları öncesinde azaltmanıza yardımcı olacaktır. Çalışanlarınıza spesifik konularda vereceğiniz eğitimler onların bu konularda farkındalık sağlamasına ve hata payının azalarak risklerin minimize edilmesine sebep olacaktır. Örnek vermek gerekirse; kurumsal imaj, hukuki süreçler, mobbing, ilk yardım, güvenli sürüş, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri..vb.
5) Memnuniyet: Eğitim alan çalışanların motivasyonlarının daha yüksek olduğunu konuşmuştuk. Motivasyonu yüksek kişiler, işlerini daha iyi yapmak adına azım gösterirler. İşlerinde mutlu ve işyerlerinden memnun olurlar. “Mutlu çalışanlar mutlu müşteriler yaratır”. Harvard Üniversitesi profesörlerinden, ‘duygusal zeka’ kavramının yaratıcısı Daniel Goleman’ın da kapsamlı araştırmaları sonrasında, çalışanların ‘yaptıkları işten duydukları mutluluğun’, müşteri mutluluğunda belirleyici olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Buna göre eğer çalışanları yaptıkları iş mutlu etmiyorsa, işi destekleyen ücret, çalışma şartları, kariyer olanakları gibi yan faktörlerde yapılacak iyileştirmeler çalışanlara mutluluk verse de, bu mutluluk müşteriye yansımıyor.
6) İmaj: Kurumunuzun imajı size, çalışanlarınıza, müşterilerinize ve hatta rakiplerinize çok fazla anlam ifade eder. Çalışanlar kurumlarında eğitim aldıklarında, motivasyonları ve memnuniyetleri arttığında kuruma bağlılıkları artar. Hem yaptıkları işten hem de kendi yaşamlarından keyif almaya başlarlar. İş süreçlerinde gerekli bilgi ve beceriler ile donatıldıklarında işlerini yönetme becerilerine sahip olurlar. Bu güven hem kendileri hem de çevrelerindekilere karşı iyi bir imaj sergilemelerini sağlar. Kendi çalıştığı kurumda iyi bir imajı olan kişiler özel yaşamlarında da kendi imajlarına önem vermeye başlayacaktır. Bu da işletmenizin çalışanlarını önemseyen ve yalnızca işlerinde mutlu olmasını sağlayan değil, hayatlarında da mutlu olmasını destekleyen bir kültür yaratmanıza imkân verecektir.
Çünkü çalışanlarınızın imajı kurumunuzun imajını yansıtmaktadır.
Kaynakça: https://www.shrm.org/hr-today/trends-and-forecasting/research-and-surveys/Documents/2016-Employee-Job-Satisfaction-and-Engagement-Report.pdf